“YARIN HALLEDERİM” DEDİ İÇİNDEN
Yanağından süzülen
Kendine ait olmayan ter damlasının
Yastıkta bıraktığı kir izinden iğrenirken
Tavandan sarkan
Örümcek ağına takıldı gözleri
Ve bir kaç leke daha
"Nasıl oldu da görmedim
Neyse...
...Yarın hallederim" dedi içinden...
"Yarın hallederim"
Yarın...
Ne kadar çok şeyi vardı yapacak
Ne kadar çok şey yarına kalmış
Kurulu bir saat gibi uyanmış
Sabahları geldi aklına
Çocuğun okul çantası
Biraz kahvaltı
Biraz televizyon
Biraz temizlik yapmalıydı
Biraz makyaj
Biraz alışveriş
Biraz... /
Sustu düşüncesi
Her şey...
Her şey birazdı hayatında
"Biraz da mutluluk" diye
mırıldandı içinden
Son fırça darbesine muhtaç
Son darbeye aç bir tablo
Sağ elinin içi ıslak
Bacakları açık kalmaktan kasılmış
Ölüye kazılmış toprak gibi hissiz
Ve Nefessiz...
Sol eliyle sol memesini yan tarafa çekti
-Sıkışmış- iki terli vücuttan...
Solukları sıklaştı adamın
"Nihayet"
Kasılmalarının bitmesini bekledi
Ve yan tarafına düşüşünü et yığınının...
"Et yığını" mı?
"Tuhaf ve ne itici benzetme bu tanrım"
Ve sonrasında
Anlaşılması güç bir kaç kelime daha
Dudakları dua okur gibi sarkık
Elleri bir körün kalabalık ezberi gibi
Yan tarafa konmuş havluya uzanarak...
Çabuk hareketlerle doğruldu...
---
Sıcak su kiri çabuk alır derler
Titrek bacaklarından
Kaynar suların süzülüşünü seyretti...
Ve suyun buharından
net göremediği kendini...
Yağmuru da sevişim bundan
Heykel gibi kalırdı her seferinde
Bir heykel gibi cansız
Bir tabut gibi zamansız...
Mermerden yaratılmalıydı
Ya da en adi taştan
Ne bir tene değmeliydi istemsiz
Ne de bir terden kirlenmeliydi insan